Selahattin Dönmez’e göre doğru beslenme tüyoları

Ünlü diyetisyen Selahattin Dönmez, önümüzdeki günlerde çıkacak olan “Dönmez Diyeti” adlı kitabında, kronik hastalıklara yakalanmadan, kas kaybı oluşmadan, vücudunuz sarkmadan ve cildiniz kırışmadan kilo vermenin yollarını anlatıyor. İşte onun sistemine dair birkaç tüyo...

doğru beslenme tüyoları ile ilgili görsel sonucu

İdeal kiloya ulaşmak için sadece kalori hesabı yapmak yeterli değil. Sağlıklı zayıflamak ve kalıcı ideal kiloya ulaşmak için günlük alınan besinlerin kalitesi de önemli. Bu yüzden zayıflamak isteyen birine tavsiyem, yaratılan suni kaoslara yüz vermemesi. Son zamanlarda “Meyve yeme, ensülin direnci yapar; ekmek yeme, zehirdir; havuç yeme, şişmanlatır” gibi bilimsel dayanağı olmayan zayıflama önerileri yaygınlaşmaya başladı. Bu yanlış bilgiler yüzünden taze sebze ve meyvelerin aşırı kısıtlanması ya da yasaklanması kanser, kalp hastalıkları ve diyabet gibi birçok kronik hastalığa karşı vücudun savunma mekanizmasının zayıflamasına yol açıyor. Siz siz olun, şişmanlatmayan taze sebze, meyve, rafine edilmemiş tahıllar, kuru yemişler ve baklagillerden korkmayın, çünkü bu besinlerde sağlıklı karbonhidratların yanı sıra yapay olarak taklit edilmeleri ve üretilmeleri imkânsız olan yaklaşık 8 bin farklı fitokimyasal bulunuyor.

Günlük beslenme düzeninde sağlıklı bitkisel besinleri, rafine edilmemiş tahılları, çiğ (kavrulmamış) kuru yemişleri ve kuru baklagilleri daha çok, hayvansal protein kaynakları olan balığı, tavuk ve hindi etini, yumurtayı, sütü, peyniri, yoğurdu, ayranı, kefiri yeterli miktarda ve kırmızı eti ise çok az tüketerek sağlıklı yaşamın kapılarını açabiliriz. Öte yandan jambon, salam, sosis, kavurma, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri hiçbir sağlıklı yaşam mönüsünde yer almamalıdır. Bitkisel özlü bazı yağlar ise hem yüksek kalorisi hem de hayvansal protein kaynaklarından alınan gizli yağ nedeniyle mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

Günlük beslenme düzeninde sağlıklı bitkisel besinleri, rafine edilmemiş tahılları, çiğ (kavrulmamış) kuru yemişleri ve kuru baklagilleri daha çok, h ile ilgili görsel sonucu

Yıllara meydan okuyabilirsiniz

Bunları belki biraz açmak gerekebilir: Taze sebze, meyve, kuru baklagil, kuru yemişler, rafine edilmemiş tahıllar ve sağlıklı yağlarla yağsız hayvansal protein kaynaklarını gün içinde uygun miktarlarda tüketerek yıllara meydan okuyabilir, daha genç ve zinde bir vücuda sahip olabilirsiniz. Günlük beslenmenizi yukarıdaki gibi planlarsanız, tüm doğal yiyeceklerdeki sağlığa faydalı besin bileşenleri, yani sağlıklı karbonhidratlar, proteinler, yağlar, antioksidanlar, vitamin ve mineraller birbirleriyle olumlu bir etkileşime girerek sağlıklı zayıflamanızı sağlar. Böylece kronik hastalıklara yakalanmadan, kas kaybı oluşmadan, vücudunuz sarkmadan ve cildiniz kırışmadan zinde bir yaşama merhaba diyebilirsiniz. 


İşlenmiş gıdalara yüz vermeyin

İşlenmemiş “gerçek” gıdalar almaya başlarsanız, bunlar kan şekerinizi düzenleyecek, stres seviyenizi aşağı çekecek, vücudunuzdaki enfeksiyonları iyileştirecek, ensülin direnci ve diyabeti önlemek için çok gerekli olan bir şeyi yaparak karaciğerinizdeki sorunları giderecektir. Kilo vermenin ilk şartı cipsler, gofretler, kötü karbonhidratlar ve yağlardan uzak durmaktır. Doğal yiyecekler tüketin. Mesela çok çeşitli ve rengârenk sebzelerle tam tahıllar, baklagiller, kuru yemişler, zeytinyağı, organik hayvansal gıdalar ve bol omega 3 içeren deniz balıkları... Bu metabolizmanızın düzenli çalışmasını sağlayacak, ensülin direnci, diyabet ve kalp hastalıkları olasılıklarını çok yüksek oranda ortadan kaldıracak ve vücudunuzda mükemmel bir anti-aging, yani yaşlılıkla savaş planı başlatacaktır. 

Uykunun önemi

İnsanlar binlerce yıldır gündüz çalışıp gece uyudular, bedenlerimizin alıştığı yaşam döngüsü buydu. Yemeklerimizi gündüz yiyor, gece de birikmiş enerjimizi uykuyla harcıyorduk. Biz uyurken bedenimizdeki bütün faaliyetleri düzenleyense melatonin hormonuydu. Şöyle söyleyelim, gece uykusu gelen insan esner ya işte bu onun vücudunda melatonin hormonunun harekete geçtiğinin göstergesidir. Bu antik hormonu tetikleyen de karanlıktır. Yani melatonin güneş battıktan sonra harekete geçer ve doğal ya da yapay ışık melatonin üretimini bloke eder. Gene araştırmaların ortaya koyduğuna göre yatak odasındaki minik bir aydınlatma lambası bile insanlarda melatonin üretimini düşürüyor.

Diyetisyen Selahattin Dönmez